Kardeş Rekabeti/Kıskançlığı

Her insan için hayattaki en çok sevileni olduğu bir kişiyi paylaşmak zordur. Çocuklar da tıpkı diğer insanlar gibi kendilerini en çok sevdiklerini düşündükleri anne babalarını paylaşmak zorunda kaldıklarında çeşitli olumsuz duygular yaşamaktadırlar. Bu duyguların başında kıskançlık gelmektedir. Kıskançlık sahip olunanın kaybedileceği endişesini ifade eden bir duygudur. Çocuklar da sevgili evlatları oldukları anne babalarını kardeşleriyle paylaştıklarında artık onların biricik evlatları olmadıklarını, başkalarının bu biricikliğe ortak çıktığını fark ederek kıskanırlar. Bu yönüyle çocuğun kardeş kıskançlığı yaşaması ve kardeşiyle rekabete girmesi çok olağandır. Ancak önemli olan çocuğun bu kıskançlık ve rekabetle baş etmesini sağlamaktır.

Kardeş kıskançlığın anahtar kelimesi karşılaştırmadır. Bir çocuk ne kadar kardeşiyle karşılaştırılırsa o kadar kıskançlığı ve rekabeti isteği artar. Eğer çocuk karşılaştırmada kötü olan ise ve rekabette kardeşiyle baş edemiyorsa kötü özelliklerle ebeveynlerin dikkatini çekmeye çalışır.

İyi niyetli ebeveynlerin genelde yaptıkları en önemli hata çocuklarına eşit davrandıklarını kanıtlamaya çalışmaktır. Oysaki adil olmak ve bunu açıklamak ama öncesinde kıskanan kardeşin duygularına saygı duyarak yansıtma yapıp karşılaştırma yapmaktan kaçınmak daha önemlidir. Örneğin çocuk “anne kardeşime daha fazla pasta verdin” dediğinde, anne de “hayır ikinize eşit verdim” diye cevaplamaktadır. Oysaki çocuğun talebi daha çok pasta almaktır yoksa çoğunlukla kardeşine verilenle ilgilenmemektedir. Annenin bu arada "biraz daha mı istiyorsun" deyip varsa biraz daha vermesi yoksa daha sonra kendisine biraz daha vereceğini belirtmesi yeterlidir. Aynı şekilde çocuklardan birinin daha fazla ilgilenilmeye ihtiyacı olduğu, örneğin sınava hazırlanma gibi bir zamanda diğer çocuk bu durumdan şikâyet ettiğinde önce şikâyet eden çocuğun duygusunu yansıtmak ve sonrasında ise durumu çocuğa açık bir şekilde açıklamak önemlidir. Başka bir deyişle çocuğa karşı dürüst olmak çok önemlidir.

Ebeveyn danışmanlığı sürecinde ebeveynlerle her bir kıskançlık olayı ve ifadesi üzerinde tek tek çalışarak ebeveynlerin sürece ilişkin tepkileri ve anlayışı içselleştirmesine katkı sunmaktayız. Aynı zamanda da çocukla yaşı uygun ise oyun terapisi ile yaşı oyun terapisi için uygun değilse de ergen psikoterapisi aracılığıyla çalışarak sorunu çözmeye çalışmaktayız.