Yetişkinlerde olduğu gibi çocuklarda da kaygı bozukluğu ortaya çıkabilir. Çocuklarda kaygı kendini yaşa bağlı olarak farklı şekillerde gösterebilir. Normalde küçük bir endişe konusu olabilecek bazı olaylar kaygı bozukluğu yaşayan bir çocukta çok ciddi tepkiler yaratabilir. Örneğin çocuk uyku sorunu yaşayabilir, yaşına bağlı olarak tek başına uyuyamayabilir, ebeveynlerden ayrılmakta zorluk yaşayabilir, gerilim, huzursuzluk, titreme yaşayabilir. Otomatik olarak hareketli hale gelebilir, aşırı uyanıklık ve buna eşlik eden konsantre olamama sorunu yaşayabilir.
Çocuklar kaygıyı çoğunlukla bakım veren yetişkinden öğrenmektedirler. Kaygılı bir ebeveyn veya ebeveynlerden ikisinin de kaygılı oluşu çocukta ciddi kaygı sorunları yaratabilmektedir. Ancak çocuktaki kaygının tek sebebi anne babanın kaygısı değildir. Çocuğun yaşam deneyimi, anne babanın tutumu ve diğer çevresel faktörler de çocuğun kaygı yaşamasına neden olabilmektedir. Örneğin anne babanın geçimsizliği ve aile içi şiddet (çocuğu hedef almasa bile), göç ve okul değişimi gibi stres verici olaylar da önemli kaygı kaynağı olabilmektedir.
Çocuklardaki kaygı yetişkinlere anlamsız gelebilir ama bu durum söz konusu kaygının anlamsızlığından çok yetişkinin çocuğu anlamakta zorlandığını anlamına gelmektedir. Çocuk çevresindeki olayları anlamlandıramadığında veya kendisine yönelik bir tehlike olarak anlamlandırdığında kaygı ortaya çıkmaktadır. Dolayısıyla çocuğun yaşadığı kaygı ona bakım vermekle yükümlü yetişkin tarafından ne kadar anlamsız bulunursa, inkar edilirse veya değersizleştirilirse o kadar artma eğiliminde olur. Bu yüzden çocuğu anlamak, onun kaygılarını değersizleştirmemek veya kaygılarından ötürü onunla dalga geçmemek çocuğun kendini güvende hissetmesi için gereklidir. Bazı durumlarda ebeveynler çocuğun artık büyüdüğünü yaşadığı kaygıları artık atması gerektiğini veya cinsiyet temelli göndermeler yapmaktadırlar (sen erkeksin korkma, bunu yapabilirsin gibi). Bütün bu yorumlar ve geri bildirimler çocuğun kaygısını azaltmak yerine daha fazla artırmaktadır.
Kaygı bozukluğu durumunda hem ebeveyn danışmanlığıyla ebeveynlerin çocuğa nasıl davranmaları gerektiği konusunda ayrıntılı bilgilendirme yapmaktayız hem de çocuğun yaşına bağlı olarak oyun terapisi veya psikoterapi aracılığıyla çocukla çalışmaktayız.